28 Kasım 2010 Pazar

Berlin'de derneğimizle iletişime geçebilirsiniz...



Almanya Berlin'de derneğimizle ilgili çalışmaları Recep Kayan yürütecektir. 

Recep Kayan ile iletişim adresleri: 

Tel:00491631906485  


--
Miran Pirgiç GÜLTEKİN
Dersim Ermenileri İnanç ve Sosyal Yardımlaşma Derneği
Başkanı 
0090 537 709 37 98

25 Kasım 2010 Perşembe

“Dersimliler Ermenilerin Gözyaşlarını Silmek İstiyor”


Röportaj: Sahak Güryan /Agos Gazetesi


Mirhan Prgiç Gültekin ‘Dersim Ermenileri Derneği’ni kurmaya hazırlanıyor...

29 Temmuz – 1 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen 10. Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nde, Dersim’in merkezinde bulunan sanat sokağında açılan stantlar arasında, Dersim Ermenileri Derneği’ni kurma hazırlığında olan Mirhan Prgiç Gültekin’in standı da yer aldı. Gültekin ile kısa bir görüşme yaptık.

• Sizi tanıyabilir miyiz? Ailenizin hikâyesi neydi?

Ben 1960 Dersim doğumluyum, anne babadan Ermeni’yim. Eski ismim Selahattin. Biz, 1915’ten önce dünyaya gelmiş, Serkiz, Arut ve Boğos isimli üç kardeşin torunlarıyız. Dersim Ermenileri Tunceli merkezde, eski ismi ‘Gazik’, şimdiki adı Cumhuriyet Mahallesi olan yerde, toplu halde yaşıyorduk. Kendi mahallemizde özgünlüğümüzü korumuşuz.

• Dersim’de Ermeniler tanınır mıydı?

Ermeniler burada çoğunlukla meslekleri, zanaatlarıyla kendilerini kabul ettirdiler. Baki Devletli, buralarda en çok tanınan, dönemin önde gelenlerinden biri olarak kendini kabul ettiren Ermenilerden biriydi. Ali Kemik kalaycı olarak, Hasan İrez ise dokumacı ve meyve özünden ilk kez dondurma yaparak tanınmış. Burada yaşayanlar, Ermenileri mesleklerinden biliyorlar. “Ermeni Demirci Mustafa” denerek, Mustafa’nın Ermeni olduğu vurgulanıyor. “Ermeni semerci, nalbant, taşçı” dendiğinde, Ermeniler kimliklerini korumuş oluyor.

• Dersim Ermenileri geçmişte ne gibi zorluklar yaşadı?

Çocukluğumda, okula giderken, aynı okulda okuduğum diğer çocuklarla okul çıkışında kavgalar olurdu. “Ermeni, Ermeni, Ermeni!” diyerek ve taş atarak bizi kovalarlardı. Munzur’da çamaşır yıkarken, karşı tarafta çamaşır yıkayanlar Ermeni olduğumuz için bize hakaret ederlerdi. Ermeniler de bu topraklarda çok acılar yaşadı. Bu nedenle, Kürtlerin acılarını anlıyorum ben. Kürtler savaşarak acı çekiyor, ama savaşıyor. Savaş koşullarında her şey olur, ben bunu anlarım. Ama Ermeniler bu acıyı savaşarak değil, varlıklarını korumak için çekiyor.

Sabah Gazetesinde Derneğimizin Kuruluşu İle İlgili Haber

http://www.sabah.com.tr/Gundem/2010/11/19/dersimli_ermeniler_derneklerini_kurdu#


Dersimli Ermeniler derneklerini kurdu



Tunceli'de doğup büyüyen Ermeniler, 'ni kurdu. Hazırlıklarına sekiz ay önce başlanan derneğin resmi kuruluşunu bir hafta önce yapan Dersimli Ermeniler, ilk kez örgütlü bir yapıyla kimliklerine sahip çıkacak. Derneğin hedefi Türkiye genelinde bulunan 600 aileye ulaşarak, vaftiz olmalarını sağlayıp dil, din, ibadet ve kültürlerini yaşatabilmek. Derneğin faaaliyetlistesinin ilk sıralarında ise Ermeni olmasına rağmen dilini bilmeyenlere Ermenice kurs vermek var. Bölgede bulunan Ermeniler'e ait mezar, kilise, demir ve altın ocağı gibi tarihi yapıları belirleyip, çeşitli fonlar aracılığıyla onarmak da hedefleniyor. 

ADINI VE DİNİNİ DEĞİŞTİRDİ 

Dernek fikri, Tunceli doğumlu 'in 8 ay önce mahkeme kararıyla Türkçe adını ve dinini değiştirmesiyle ortaya çıktı. Nüfus cüzdanının isim kısmında Miran Pirgiç, din hanesinde ise Hıristiyan yazan Gültekin, akrabalarının "Bizi deşifre ediyorsun" tepkisine aldırmadan dernek kurdu. "Dersimli Ermeniler'in artık Kürt ve Türk ismi taşımasını istemiyorum. Kendimizi gizlemeden yaşamalıyız" diyen Gültekin'in aylar süren çalışmaları bir hafta önce olumlu sonuçverdi. Kendisi gibi Tunceli'de doğup büyüyen yedi arkadaşıyla "Dersimli Ermeniler İnanç ve Yardımlaşma Derneği"ni kurdu. 

VAFTİZ OLDU 

Daha önce gazetecilik yapan 50 yaşındaki Gültekin'in ikinci somut adımı ise, oğlu, dayısı ve yeğeniyle birlikte vaftiz edilmek oldu. Dernek kuruluşunun resmi belgesini eline aldığında çok heyecanlandığını, iki saat boyunca kararı okuyamadığını anlatan Gültekin, "50 yıl başkalarının inancıyla yaşadıktan sonra kendime sahip çıkmanın huzurunuyaşıyorum. Her nehir kendi yatağında akmalı. Dersimli Ermeniler, bölgenin ideolojik yapısı nedeniyle kaygı taşıyor" diyekonuştu.

Neden?

Dersim Ermenileri sosyal kültür,sanat,,eğitim,tarih, inanc,araştırma derneği olarak kuruluş tüzüğümüzü hazırladık.
Buna neden ihtiyaç duyduk bunu anlamak lazım.Dersim topraklarında var olduk, Ermeni kimliğimizden dolayı cok acılar yaşadık bu yaşadığımız acıları yüzyıllar sonra anladık. peki neden biz kimdik ve neden bu acılar yaşamak zorunda kaldık.

yıllarca neden kendimizi tanıyamadık bize neden anlatılmadı, önce bunu sorgulamak gerekiyordu.Birgün gözaltına alınmıştım beni sorguluyan polis şunu söylemişti bana bak sen  Ermenisin,Senin tüm akrabaların kemalist hepsi öğretmen sen neden bu işlerle oğraşıyorsun seni kullanıyorlar demişti.Oysa benim akrabalarım ermeni olduklarını hep saklıyorlardı ama devletin mitde poliside herşeyi biliyormuş dedim ve neden biz bu halkların karşısında ikiçi sınıf vatandaşlar gibi onların istediği gibi yaşıyoruz bunu kabul etmemeliyim diyip cevreme anlatmaya calışıyordum ama cok zordu insanları beslendikleri yerden koparmak .birde karşımda hep okuyup öğretmen olmuş düzenin koruyuculuğunu yapan akrabalarımla oğraşmam gercekten zor olacak cünkü onları aşmamız hala zor.

Ama bir gercek, bir şeyi yok etmek istiyorsan önce kişiliğini yani özünü boşaktacaksın kişiliksiz var olmak sapsız ota benzer erken kurur ve her rüzgarın esişinde savrulur gider.Bu işin bir yanı birde bu dağılmışlık beraberinde yabancılaşmayı getiriyor somut bir örnek Almanya'da yaşayan yeğenim oğlumu tanımıyor,daha kötüsü selin Ermeni Türk veya Kürt yani kendi içimizde kopuşu yaşıyoruz cünkü ayrı kültürler ve ayrı yaşam bicimi zaman gelecek dağılıp belkide başkaları için yaşayan bir toplum oalcaz.Demekki gecmiş yaşamdaki yapılan o haksızlıkları zulümü ,sokırımı bilince cıkırtıp kendi halkımızı ve insanca onurlu birinçi sınıf vatandaş olma haklarını kullanarak bizimde yaşama hakımız var işte bunun için bu derneğe ihtiyaç var .Bu halkımız keni dilini,kültürünü, inancını ,sanatını eğitimini vs herşeyini adam gibi yaşamalı Desimdeki Ermeni kardeşlerimizde mezarlarına,  inannçlarına ,doğanın kendileri için vermiş olduğu haklarını en doğru şekilde kullanmalı BUNU BAŞARACAĞIZ TÜM OKURLARA SÖZ VERİYORUZ ama bizide yanlız bırakmamalısınız. HIZIRIDA PAŞA YAPTILAR PİRİNİ ASTI

Tanışmak için Davet

"Biz Ermenilerin bu topraklarda gözü var çünkü kökümüz burada.
Ama merak etmeyin,alıp bu toprakları götürmek için değil 
bu toprakların içine girmek için          Hrant Dink 

 Bizler, tarihin puslu girdaplarından çıktık geldik......
Unutulmaya yüz tutmuş acılarımızı yüklenip geldik...
Herşeye rağmen geleceğimize umut ve güvenle bakabilmek istiyor,
bunun için "buradayız" diyoruz.
sesimize sesinizle, varlığınızla güç katmanızı diliyoruz.
Basınla yemekli toplantımıza sizleri de bekliyoruz.
                                                                                             
                TARİH: 18 ARALIK 2010 CUMARTESİ
              ADRES:  ZİYA RESTAURANT            BAKIRKÖY -İSTANBUL
  DERSİMLİ ERMENİLER İNANÇ VE SOSYAL.YARDIMLAŞMA DERNEĞİ

Dersim Ermenileri Derneklerini Kurdu

Dersimli Ermeniler tarihlerinde ilk kez dernek kurarak örgütlenme çabalarını yasallaştırdı. Dersim Ermenileri İnanç ve Sosyal Yardımlaşma Derneği, Dersimli Ermenileri’nin yaşadıkları acılara rağmen kendi kimliklerini öğrenmeleri ve zenginleştirerek sürdürmeleri amacıyla çalışmalarına başladı. 


Dernek, Türkiye’de halkların bir arada yaşamasının sağlanmasını savunuyor. Halkların kendi kültür ve inanç değerlerinin yaşatılmasının sağlanması yolunda adımlar atılmasının önemine de dikkat çekmeyi misyon olarak kabul ediyor.

25 Ekim’de Miran Pirgiç Gültekin, Haydar Çolak, Kenan Karagöz, Cemil Polat, Umut Devletli, Erdal Ceviz, Eyüp Sultan Demirçivi’den oluşan  yönetim kurulu ile Dersim Ermenileri İnanç ve Sosyal Yardımlaşma Derneği, kuruluşunu resmi olarak bildirdi.